Jorginho transferi Arsenal için neden önemli? Jorginho’nun Arsenal’a getireceği çeşitlilik ve derinlik
Premier Lig’de transfer sezonu tamamlandı ve lider Arsenal rotasyonu Trossard, Kiwior ve Jorginho ile güçlendirerek ligin ikinci yarısında yaşanacak sakatlıklara hazır olmak istiyor. Caicedo ve Zubimendi transferleri farklı sebeplerden ötürü yapılamadığı takdirde Jorginho, yapılabilecek en iyi transfer olarak görünüyor. 31 yaşında olması, Arsenal’ın Chelsea’nin huzurevi noktasına gelmesi, birçok Arsenal taraftarını endişeye sürükledi. Bense bunların tam zıddındayım. Özellikle Partey’nin yapmayı sevmediği ceza sahası paslarını dünyada en iyi yapan elit oyuncular arasında yer alıyor. Hatta Jorginho’nun sadece rotasyona değil, Partey ile dönüşümlü oynayacağını düşünüyorum. Oyuncunun yavaşlaması ve hali hazırda iyi olmayan fizik gücünün iyiden iyiye düşmesi, Arsenal’da oynatılacağı pozisyonda sorun olacağını düşünüyorum.
Her şeyden önce: Lokonga konusunda haklı olmak
Bundan Partey’nin sakatlığı sonrası yerine oynayan Lokonga’nın tahmin edildiği gibi 6 numara olmadığını, oyuncunun stili sebebiyle sürekli ileri çıktığını ve daha çok 8 numara olduğunu söylemiştim. Ligdeki tek mağlubiyetini United’a karşı alırken Arsenal’ın 6 numara pozisyonunda Lokonga bulunuyordu. Orada bahsettiğim gibi Partey’nin yapamadığı uzun top, geniş alanda koşu gibi şeyleri özelliklere sahip olsa da oyuncunun yönelimi geride durmaya uymuyor. Oyuncu oldukça hücuma çıkan, gol kovalayan bir görüntü içerisindeydi. Bu noktada Partey’nin yedeği olması mümkün görünmüyordu ki zaten pozisyon alma konusunda ne kadar sıkıntılı olduğunu son Manchester City maçında gördük. Bu noktada Jorginho neden önemli konusuna gelelim.
Thomas Partey’nin rol tanımı ile başlayalım.
Asist — gol katkısı nedeniyle Odegaard takımın 10 numarası olarak lanse edilse dahi Arteta bir 6 iki tane de 8 numara ile oynuyor. Zinchenko sahte bek pozisyonunda görev alırken sahanın sol içini, Partey ise sağ içini parsellerken; Xhaka hücumun solundan, Odegaard ise sağından sorumlu. Arteta kesinlikle tek 6’lı, pres yapılması imkansız, Busquets tarzında bir 6 numara istiyor. Takımın kalbini oraya yerleştiriyor ve onun harici bütün takım hareket edip rotasyona uğruyor. Bu noktada Ben White’ın da Saka’nın arkasına bindirmeler yapmasıyla birlikte Partey zaten yerinden ayrılmaması gereken bir oyuncuya dönüşüyor.
Jorginho neden mükemmele yakın bir seçim?
Öncelikle oyuncunun istatistiklerini Thomas Partey ile kıyaslayalım:
Whoscored.com’dan alınan istatistiklere baktığımızda iki oyuncunun da karşı kaleden uzakta, top dağıtan, defansif görevlerini yerine getiren bir profile sahip olduklarını görüyoruz. Ortak özelliklerde gol — asist istatistiklerinin azlığı, rakip cezasahasında topla az oynama, yüksek pas yüzdesi ve top kapma sayısı bulunuyor. Thomas Partey özelinde top uzaklaştırma ve hava toplarındaki mücadele ağır basarken, konumuz olan Jorginho’nun Partey’den farklılıkları ilk gözüme çarpan şey.
Jorginho’nun artıları arasında progresif pas, başarılı pas top kapma yer alıyor. Oyuncunun fiziği artık eski gücünde olmadığı için Jorginho “tackle” konusunda daha mükemmelleşmeye başladı ve artık başarılı ikili mücadele yüzdesi artmış durumda. Bu da oyuncunun fiziksel düşüşüne karşı verdiği zihinsel reaksiyon olarak okunabilir. Jorginho birazdan göstereceğim ekran görüntülerinde de olduğu gibi defansı kıracak paslar atmayı seviyor. Partey daha garanticiyken Jorginho bu noktada daha kilit açısı bir rol üstlenebilir.
Güncel futbolda en sevmediğim özelliklerin başında gelen uzaktan şut çekmeme sorunu, Jorginho’da da var. Özellikle Thomas Partey’nin Arsenal oyununa kattığı çeşitlilikler arasında uzaktan şut tehdidi bulunuyor. O kadar büyük bir tehdit ki rakip savunmadan iki kişi onun önünü kapatmak için tuttuğu oyuncuları ya da bulundukları pozisyonları bırakıyor. Ceza sahası dışından şut çekme tehdidi, yeni pozisyon fırsatlarını doğurduğuna canı gönülden inanıyorum. Jorginho’daki bu eksik, takımların daha geride durmasına imkan sunacak.
JORGINHO’NUN SUNACAKLARI — PARTEY İLE BENZERLİKLER
İlk ekran görüntümüzde oyuncunun Partey ile benzerliğini görüyoruz. Jorginho sırtı dönük şekilde oyunu rahat bir şekilde oynayabilirken, topu kanatlara ve boş noktadaki oyunculara verme konusunda hiç sıkıntı yaşamıyor.
İkinci ekran görüntüsünde oyuncunun yüzü kaleye dönük ve topu driplingle rakip yarıya taşımaya çalışıyor. Yine pas kalitesi yüzünden pres yapılmaya çalışılsa da oyuncu kanatları bulabiliyor.
Arsenal’a en çok yarayacak özellikleri arasında bu “pres yapılamazlık” yer alıyor. Dört Newcastle United’lı oyuncunun çok iyi bir şekilde prese gitmesine rağmen Jorginho bu pozisyonda takımını atağa çıkarmayı bildi.
Üçgen kurulumu ve pas istasyonu olma.
Thomas Partey’den farklı yönleri
Ekran görüntüsüne bakıldığında üç oyuncuyu kendi üzerine çekerek nasıl “odak noktası” olup diğer oyuncuların boşa çıkmasını sağladığını görebiliyoruz. Bu sayede oyuncu boş pozisyondaki arkadaşını bulup gol tehlikesine sokabiliyor. Diğer ekran görüntüsüne bakalım.
Odak noktası olduğu için Havertz boş kalabildi ve iyi kontrol edebilse gol pozisyonuna girecek.
Partey’den en farklı özelliği, oyuncunun kilit paslar vermedeki isteği. Partey daha çok kenarlara doğru progresif paslar verirken, Jorginho rakip oyuncu arkasına paslar atmayı ihmal etmiyor.
Pozisyonun sonrasında Havertz topu iyi kontrol edip golü atıyor.
Yine aynı şekilde oyuncu Lukaku’yu ikinci ekran görüntüsünde attığı derin pasla buluyor.
